Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Editörün Köşesi

Hayvan Sahiplenmek Üzerine

Çocuğunuz uzun zamandır sizden kendisine arkadaş olabilecek bir hayvan istiyor. Hafta sonu geldi ve Cumartesi günü onunla birlikte bir köpek almaya yola çıkıyorsunuz. Çocuğunuza değerli bir şey almak istiyorsunuz, parası da sizin için önemli değil. Ayrıca çocuğunuzun yanına çizgi filmlerde gördüğü, güzel ve cins köpeklerin yakışacağını düşünüyorsunuz. Bu yüzden birkaç ünlü petshopun adresini yanınıza aldınız ve yola koyuldunuz.

Petshopa gidene kadar birlikte biraz düşünelim…


         

Çocuğunuz sizden markası olan bir kol saati ya da kıyafet istemiyor. Satın almaya gittiğiniz şey bir oyuncak değil, canlı. Tıpkı odasını paylaşacağı yeni bir kardeş gibi.

Nedendir bilinmez insanlar para verdikleri şeylerin daha değerli olduğuna inanırlar. Böyle bir durumda hepimiz seçme hakkımızı az bulunan, değerli olup daha gösterişli olandan yana kullanırız. Aslında onlarda var olduğunu sandığımız değerler, bizim yanılsamamız. Işıklı bir vitrindeki süslenmiş köpek ile barınaklarda sürü içine sıkışmış kirli köpekler arasındaki en önemli fark bizim düşüncelerimiz. Elbette sevdiğimiz hayvanı almalıyız ama daha da önemlisi aldığımız hayvanı sevmesini öğrenmeliyiz.

Hiçbir köpek başka bir köpekle arkadaşlık ederken onun cinsine, tüylerine, menşeine bakarak karar vermez. Canı kiminle oynamak istiyorsa gidip onunla oynar. Siz de bir köpeği evlat edinmeye karar verdiğinizde seçme hakkınızı onlar gibi kullanın. Başkalarının değer biçtiği, daha fazla para ödediğiniz, ünlü köpekleri değil, canınızın istediği köpeği evlat edinin. Unutmayın ki onların hepsi Tanrı’nın bize birer armağanı. Buradaki en önemli hatalardan birisi de haline acıyarak bir hayvanı sahiplenmektir. Acıma duygusu, kısa sürede yerini, sorumlulukların unutulmasına ya da zaten eski hali daha kötüydü ben hiç değilse bir süre baktım gibi bahanelere bırakabilir. Acıdığınız hayvanlara yardım edin, ancak sevip sorumluluğunu taşımayı gözünüze kestiremiyorsanız onları sahiplenmeyin. “Zaten barınaktaydı” düşüncesi, gene bizim bir yanılsamamız. Barınakta olmaları onların değerini azaltmadığı gibi, haklarından vazgeçmelerini de gerektirmiyor.

         

Unutulmaması gereken önemli bir nokta da, o köpeği çocuğunuzun değil sizin alıyor olmanız. Dolayısıyla köpeğin tüm sorumluluğu da size ait. Çocuğunuz, ileriki dönemlerde onu sevmekten vazgeçebilir, ancak sizin böyle bir hakkınız yok.

Evrensel Hayvan Hakları Bildirgesinin altıncı maddesi ; ”İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar, doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.” der.

Barınaktan da, petshoptan da, sokaktan da alsanız bir hayvanı terk etmek aşağılık bir davranıştır. Bunu unutmayın…
25/01/2007

Tüm Editörün Köşesi Haberleri