Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Editörün Köşesi

Üç Renkli Kediler Üzerine


Evdeki kedilerimizin çocuklarla arası nasıldır hiç bilmiyorduk geçtiğimiz haftaya kadar. Kendi yeğenlerim de kedilerden korktukları için, geldiklerinde karşılıklı bağrışmalardan rahatsız olur, bizimkileri yatak odasına kapatırız. Aslında sorun çocuklarda değil, annelerinde. Fakat koskoca kadınların kucağına bizim tosuncukları verip “bakın bir şey yapmıyorlar, kediler böyledir” diyemiyoruz bir türlü.

Fındık oğlum zaten pek sevmez misafiri,çoğu kimse kedimizin sosyal bir hayvan olmadığını söylese de herkesin bir yapısı var değil mi?

   

Zeytin kızımız ise oğlanın aksine pek sosyaldir. Fakat rengârenk görüntüsü nedeniyle kimseler kedi sınıfına sokmaz onu, ilk defa görenler “bu ne yahu, fare gibi” deyip yadırgar kedimizi. Ama Zeytin öyle sevimlidir ki ilk beş dakikada herkesin gönlünü çalmayı becerir. Sürekli konuşur, kucaklara çıkmaya çalışır, saçlarını mıncıklar misafirlerin. Yüz bulmuşsa; zorla yüzlerini yalamaya hatta dudaklarını öpmeye çalışır konukların, “benimle ilgilen, benimle ilgilen” diye taklalar atar salonun ortasında. Zorla sevdirir kendisini.

   

Yeğenimiz Bora 1,5 yaşında, dünya tatlısı bir oğlan, birkaç kelime konuşuyor. En çok kullandığı üç kelime “anne, baba ve kedi” Her gün parka çıkıyor kedilerle konuşuyormuş, bütün gün camdan kedileri izliyor “tediii, tediiii” diye bağırıyormuş. Geçtiğimiz hafta misafirimizdiler, önce kedileri odaya kapatayım dedim. Malum çocuk küçük, benimkiler bu kadar küçük çocukla olmadılar bir arada. Anne babası “gerek yok Bora kedileri çok seviyor” deyince şaşırdım, aslında mutlu oldum demek daha doğru. Derken Bora kedilerin peşine takıldı, “tediii gelll, tediii”

   

Zeytin’den sonra bu tür kediler ilgimi çeker oldu, “acaba diğerlerinin karakterleri de böyle mi?” diye düşündüm uzun süre. Benim hayatıma giren bütün kırçıllı kedilerin yapısı hemen hemen aynı. Hepsi çok anaç ruhlu oluyor, hepsinin görüntüsü çok şirin, hepsi kıpır kıpır hareketli ve konuşkan. Diğerlerine nazaran bu türler insanlarla ve başka hayvanlarla iletişimi daha kolay kurabiliyorlar. Bunlardan üç tanesi ile çok ağır hastalıklarda tanıştım. Bu söylediğim elbette bilimsel değil ama bana göre onlar hastalıklara karşı daha güçlü kediler. Belki de çok enerjik ve hayat dolu oldukları için hayata daha sıkı sarılıyorlar, hepsi birer savaşçı gibi mücadele ediyor hastalıklarla. Bilmem ki… Haklarında kesin olarak bildiğim, bu tür kedilerin Calico olarak adlandırıldığı ve sadece dişilerin bu renklere sahip olabileceği. Bir de yuva bulmasının zor olduğu, dedim ya görüntü itibari ile rengârenktir bu türler, boya küpüne girip aceleyle çıkmış gibi. Bu nedenle pek şansları yoktur diğerlerine nazaran, şekilli bir şey arıyorsanız bu tür size pek hitap etmez.

Kedi sevmeye başladığım ilk dönemlerde ben tekir severim derdim. Gerek duruşu, gerekse bakışı diğerlerinden farklı olurdu gözümde. Şimdi kedi dendiğinde ilk aklıma Zeytin geliyor, Zeytin denince de calicolar. 24 saat koşturabilen, sevgi dolu hiperaktif küçük yaramazlar.

Şansları bol olsun...
15/04/2007

Tüm Editörün Köşesi Haberleri