Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.
Pati Dostları
Pati Dostu Hamile Anneler -I- (31/01/2007)
Bu haftaki konumuz hamilelik ve hayvanlar. Konuklarımız ise evlerinde hayvan besleyen ve şu anda hamile olan Seden Edgu Kraus ile Gülay Çömlek. Ayrıca Gülay Çömlek’in veteriner olan eşi Selçuk Çömlek de söyleşimize katıldı.
Sizleri biraz tanıyabilir miyiz?
Seden Edgu Kraus: 37 yaşındayım. Şu anda çalışmıyorum, mesleğim ise turizm. Londra'da Seyahat Acentesi Yönetimi eğitimi aldım. Daha sonra eşim ile tanışıp 2005 yılında evlenip İsviçre’nin Bern şehrine yerleştim. Eşim Alman, İsviçre' de çalışıyor. Buraya dört kedi ile geldim. Tüm kedilerimiz sokaktan bebekken karda kışta eve alındılar, tek başlarına yaşayamazlar düşüncesiyle. Türkiye’de bekarken ablamla beraber yaşıyordum, on kedimiz olmuştu o zamanlar, geri kalanlar ablamda kaldı. Hayvanlara çok düşkünüm, yanımda her zaman kedi maması bulundururdum, sokakta aç bir kediye rastlarsam diye.
Gülay Çömlek: 37 yaşındayım. Mali müşavirim ama artık işimi yapmıyorum. Annem ve babamın çok sevmesi sebebiyle hayvanlarla iç içe büyüdüm. Daima bahçeli bir evimizin olması avantajı ile kedilerimiz ve bahçede tavuklarımız hep olmuştur. Ailemi kaybettikten sonra bir süre apartman yaşamında zor olacağını düşünerek kedilerden uzak kaldım. Ama onlar beni buldu ve muhtaç, sakat, bebek derken bir anda altı kedim oluverdi.
Selçuk Çömlek: 35 yaşındayım, Kurtuluş’ta Çizmeli Kedi Veteriner Kliniğinin sahibiyim. Hayvanları çok sevmeme karşın daha önce evimde besleyemedim. Daha sonra bu sevgimi onlar için çalışarak göstermeyi uygun gördüm ve Veteriner Hekim oldum. Gülay’la evlenince de bir anda altı kedimiz oldu. Son olarak bir yıl önce sokakta bulunup kliniğimize bırakılan ve defalarca sahiplendirdiğimiz halde bize geri dönen köpeğimiz Zuzu’yu da aileye kattık.
Hamileliğinizin kaçıncı ayındasınız, hamile olduğunuzu ilk öğrendiğinizde neler hissetiniz?
Seden Edgu Kraus: Şu anda altı aylık hamileyim. Hamile olduğumu öğrendiğimde ise karmakarışık duygular içimi sardı. Heyecan, sevinç, korku. Bebeğim ve benimle ilgili. Kedilerim ile ilgili endişem olmadı açıkçası. Ben kendimi bildim bileli bizim ailecek kedimiz vardı, doğduğumdan beri. Sadece daha dikkatli olmam gerektiğini biliyorum her iki taraf açısındanda.
Gülay Çömlek: Çocuk sahibi olmaya bir yıl önce karar verdik. Aileye yeni bir üye katılacaksa evdeki diğer fertlerin yaşama alanı, şartları düşünülmeli. Bu durum aileye katılacak olan ikinci kardeş için de geçerli, evdeki kedi/köpek için de. Bu kararı aldığımızda önce evimizin düzenini ayarladık. Kedilerimize yaşam ve oyun alanı sağlamak için iki katlı bir evi tercih ettik. Kedilerimizden biri kör ve bebekliğinden beri diğerleri tarafından dışlandığı için onu ayırdık. Kişi ister çocuk sahibi olmaya karar versin, ister evcil hayvan sahibi olmaya, şartlarını gözden geçirmeli diye düşünüyoruz. Örneğin; 60m2 evde oturan bir kişinin golden sahiplenmek istemesi de çok sağlıklı değil. Hamile olduğumu öğrendiğimizde çok sevindik elbette. Bu istediğimiz, beklediğimiz bir şeydi ve ilk üç ayı geride bıraktık.
Hamileliğiniz boyunca nelere dikkat ettiniz veya ediyorsunuz?
Seden Edgu Kraus: Doktorum kedilerimin bakımları ile ilgili sadece “kumlarını eldiven giyerek temizle“ dedi. Ben de o işi tamamı ile eşime devrettim. Kedilerimi ağırlar diye kaldırmıyorum. Mamalarını eğilip kalkıp vermiyorum, bunlara dikkat ediyorum. Benim kedilerim dışarı da çıkıp gezip gelebiliyorlar istedikleri zaman. Yarı zamanlı evdeler. Hatta onlara daha fazla dokunuyorum ki bebek doğduğunda yabancılık çekmesinler birbirlerine. Ama ellerimi devamlı yıkamaya özen gösteriyorum.
Gülay Çömlek: Öncesinde ve ilk dönemde her anne adayının yapması gereken rutin testler yaptırdım. Bu arada toksoplazma geçirmediğim ortaya çıktı. Bu bizim için büyük sürprizdi. Anne adayının hamilelikten önce toksoplazma geçirmiş olması daha olumlu. Çünkü bir kez geçirince bağışıklık kazanıyorsunuz. Benim durumumda dokuz ay süresince bu paraziti almamam gerekiyor. Evdeki kedilerimiz ve köpeğimizin aşılarına ve hijyenine dikkat ettiğimizden doktorum bu konuda endişeli değil. Sadece sokaktaki hayvanlarla temasıma sınırlama getirildi. (Onları öpmem yasaklandı) Doktorum, asıl sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması ve çiğ besin tüketilmemesi konusunda uyarıyor. Örneğin artık dışarıda yemek yemiyoruz. Salata nevi malzemeleri sıkı bir temizlemeden geçiriyoruz. Sakatat, şarküteri türünden şeyler de yasak. Kısacası evdeki hayvanlar konusunda değil, gıdam konusunda sıkı kısıtlamalar getirildi. Evdekilerin parazit tedavi sürelerini 3 aydan 1,5 aya indirdik. Zaten çiğ yemekle beslenmiyorlar. Premium mama kullanıyoruz ve sokağa çıkmıyorlar (sokak konusunda köpeğimiz Zuzu hariç)
Selçuk Çömlek: Jinekoloğumuzun yaklaşımı doğruydu. Veteriner kontrolünde, düzenli aşılamaları olan, çiğ yemek yemeyen, gerekli sağlıklı temizliği yapılan minik dostlarımızdan bizlere hiçbir hastalık veya probleme yol açacak bir şey geçmez.
Evdeki hayvanlarınız sizdeki bu değişimin farkında mı, tepkileri nasıl?
Seden Edgu Kraus: Bence bir şeyler hissediyorlar ama ne olduğunu anlamıyorlar. Göbeğime önceden atlayan kedimi birkaç kere durdurdum artık daha dikkatli. Ben elimi göbeğime koyunca gelip yanıma oturuyor. Bir sabah kedilerimden birinin masajı ile uyandım, iyi geldi. Kedilerim bana destek oluyor burada. Hamilelik biraz depresif yapıyor insanı, her şeye ağlıyorum. Sonra gidip seviyorum kedilerimi sakinleştiriyorlar beni.
Gülay Çömlek: Evdekilerden kör kedim Fıstık bana aşırı düşkündür. Ve sürekli temas halinde olmak ister. Hamileliğimin farkında olduğunu hissediyorum çünkü kucağıma geldiğinde patilerini göbeğime koyup, başını yaslıyor. Zaten onun sezgileri diğerlerinden çok farklıdır. Ve ben onun sezgilerine çok güvenirim. Eve gelen misafirlere gösterdiği tepkileri bile gözlemlerim.
Selçuk Çömlek: Yalnız köpeğimiz Zuzu biraz kıskanç. Fakat bir o kadar da sevgi dolu. Erkek olmasına rağmen Gülay’la birlikte birçok annesiz bebek kediyi büyütüp sahiplendirdiler. Bebeği de sahipleneceğini ve seveceğini düşünüyorum.
Bilhassa bizim ülkemizde ev hayvanları genellikle hamilelik döneminde terk edilir. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Seden Edgu Kraus: Hamile kalan ve evde kedisi olan insanların en temel endişesi toksoplazmadır, benim bağışıklığım çıktı testlerde. Herhalde hayatımda hep kedi olduğu içindir. Ayrıca toksoplazma iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden de geçebilir. Eti iyice pişirip yemeniz, çiğ ete çıplak elle dokunmamanız ve çiğ et kullandığınız tahta ve bıçağı sebzeler için kullanmamalısınız. Amerikan Hastanesinin internet sitesindeki bir yazıda şöyle diyor; “Ev kedisinden toksoplazma bulaşması son derece nadirdir ve hamile kaldığınızda evdeki kedinizi göndermeniz gerekmez.“ Tabii bu konuda bir uzman görüşü almakta fayda var.
Gülay Çömlek: Bugüne dek pek çok sahiplendirme yaptım ve bazen o insanları sorularımla bunalttım. Ama karşılaşılan problemler hep benzer problemlerdi ve bunlardan biri de çocuk sahibi olmaya karar veren çiftlerin ilk iş evlat edindikleri hayvanı evden uzaklaştırmalarıydı. Bu durum, daha önce bir çocuk sahibi olan ailenin ikinci çocuğa karar verdiğinde ilk çocuğu sokağa atması gibi geliyor bana, çok mantıksız. Ailelerin bilinçsizliğinin cezasını o masum can’lar ödüyor. Yapılması gereken çok basit; Ailenize yeni bir ferdin katılmasını istiyorsanız, şartlarınızı ayarlayacak, gerekli testleri yaptıracak, evinizdeki dostunuzun sağlığına ve hijyenine dikkat edeceksiniz. Hangisinin bedeli daha ağır sizce?
Selçuk Çömlek: Hamilelik sebebiyle yıllardır bakılan kedi/köpeğin uzaklaştırılması maalesef ülkemizde çok yaygın. Kliniğimize gelen evcil hayvan sahiplerine mümkün olduğunca bunun doğru olmadığını anlatıyoruz. Artık bunun doğru olmadığını biz yaşayarak gösteriyoruz. Aksine, yeni doğacak yavrumuz evdeki diğer kardeşleriyle birlikte büyüyeceği için çok mutlu olduğumuzu söylüyorum. Ailemize yeni katılacak bebeğimizin de, bu kadar tatlı ve özel kardeşleri olacağı için şanslı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca; Çocukluğunda hayvanlarla teması olan çocuklar, sorumluluk duyguları gelişmiş, sağlıklı iletişim kurabilen, paylaşım duygusu gelişmiş, kendisiyle ve hayatla barışık, doğayla dost, sorunlarla mücadele etmesini bilen, sosyal ve zeki insanlar olurlar.
Katıldığınız için çok teşekkür ederiz.
Sizleri biraz tanıyabilir miyiz?
Seden Edgu Kraus: 37 yaşındayım. Şu anda çalışmıyorum, mesleğim ise turizm. Londra'da Seyahat Acentesi Yönetimi eğitimi aldım. Daha sonra eşim ile tanışıp 2005 yılında evlenip İsviçre’nin Bern şehrine yerleştim. Eşim Alman, İsviçre' de çalışıyor. Buraya dört kedi ile geldim. Tüm kedilerimiz sokaktan bebekken karda kışta eve alındılar, tek başlarına yaşayamazlar düşüncesiyle. Türkiye’de bekarken ablamla beraber yaşıyordum, on kedimiz olmuştu o zamanlar, geri kalanlar ablamda kaldı. Hayvanlara çok düşkünüm, yanımda her zaman kedi maması bulundururdum, sokakta aç bir kediye rastlarsam diye.
Gülay Çömlek: 37 yaşındayım. Mali müşavirim ama artık işimi yapmıyorum. Annem ve babamın çok sevmesi sebebiyle hayvanlarla iç içe büyüdüm. Daima bahçeli bir evimizin olması avantajı ile kedilerimiz ve bahçede tavuklarımız hep olmuştur. Ailemi kaybettikten sonra bir süre apartman yaşamında zor olacağını düşünerek kedilerden uzak kaldım. Ama onlar beni buldu ve muhtaç, sakat, bebek derken bir anda altı kedim oluverdi.
Selçuk Çömlek: 35 yaşındayım, Kurtuluş’ta Çizmeli Kedi Veteriner Kliniğinin sahibiyim. Hayvanları çok sevmeme karşın daha önce evimde besleyemedim. Daha sonra bu sevgimi onlar için çalışarak göstermeyi uygun gördüm ve Veteriner Hekim oldum. Gülay’la evlenince de bir anda altı kedimiz oldu. Son olarak bir yıl önce sokakta bulunup kliniğimize bırakılan ve defalarca sahiplendirdiğimiz halde bize geri dönen köpeğimiz Zuzu’yu da aileye kattık.
Hamileliğinizin kaçıncı ayındasınız, hamile olduğunuzu ilk öğrendiğinizde neler hissetiniz?
Seden Edgu Kraus: Şu anda altı aylık hamileyim. Hamile olduğumu öğrendiğimde ise karmakarışık duygular içimi sardı. Heyecan, sevinç, korku. Bebeğim ve benimle ilgili. Kedilerim ile ilgili endişem olmadı açıkçası. Ben kendimi bildim bileli bizim ailecek kedimiz vardı, doğduğumdan beri. Sadece daha dikkatli olmam gerektiğini biliyorum her iki taraf açısındanda.
Gülay Çömlek: Çocuk sahibi olmaya bir yıl önce karar verdik. Aileye yeni bir üye katılacaksa evdeki diğer fertlerin yaşama alanı, şartları düşünülmeli. Bu durum aileye katılacak olan ikinci kardeş için de geçerli, evdeki kedi/köpek için de. Bu kararı aldığımızda önce evimizin düzenini ayarladık. Kedilerimize yaşam ve oyun alanı sağlamak için iki katlı bir evi tercih ettik. Kedilerimizden biri kör ve bebekliğinden beri diğerleri tarafından dışlandığı için onu ayırdık. Kişi ister çocuk sahibi olmaya karar versin, ister evcil hayvan sahibi olmaya, şartlarını gözden geçirmeli diye düşünüyoruz. Örneğin; 60m2 evde oturan bir kişinin golden sahiplenmek istemesi de çok sağlıklı değil. Hamile olduğumu öğrendiğimizde çok sevindik elbette. Bu istediğimiz, beklediğimiz bir şeydi ve ilk üç ayı geride bıraktık.
Hamileliğiniz boyunca nelere dikkat ettiniz veya ediyorsunuz?
Seden Edgu Kraus: Doktorum kedilerimin bakımları ile ilgili sadece “kumlarını eldiven giyerek temizle“ dedi. Ben de o işi tamamı ile eşime devrettim. Kedilerimi ağırlar diye kaldırmıyorum. Mamalarını eğilip kalkıp vermiyorum, bunlara dikkat ediyorum. Benim kedilerim dışarı da çıkıp gezip gelebiliyorlar istedikleri zaman. Yarı zamanlı evdeler. Hatta onlara daha fazla dokunuyorum ki bebek doğduğunda yabancılık çekmesinler birbirlerine. Ama ellerimi devamlı yıkamaya özen gösteriyorum.
Gülay Çömlek: Öncesinde ve ilk dönemde her anne adayının yapması gereken rutin testler yaptırdım. Bu arada toksoplazma geçirmediğim ortaya çıktı. Bu bizim için büyük sürprizdi. Anne adayının hamilelikten önce toksoplazma geçirmiş olması daha olumlu. Çünkü bir kez geçirince bağışıklık kazanıyorsunuz. Benim durumumda dokuz ay süresince bu paraziti almamam gerekiyor. Evdeki kedilerimiz ve köpeğimizin aşılarına ve hijyenine dikkat ettiğimizden doktorum bu konuda endişeli değil. Sadece sokaktaki hayvanlarla temasıma sınırlama getirildi. (Onları öpmem yasaklandı) Doktorum, asıl sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması ve çiğ besin tüketilmemesi konusunda uyarıyor. Örneğin artık dışarıda yemek yemiyoruz. Salata nevi malzemeleri sıkı bir temizlemeden geçiriyoruz. Sakatat, şarküteri türünden şeyler de yasak. Kısacası evdeki hayvanlar konusunda değil, gıdam konusunda sıkı kısıtlamalar getirildi. Evdekilerin parazit tedavi sürelerini 3 aydan 1,5 aya indirdik. Zaten çiğ yemekle beslenmiyorlar. Premium mama kullanıyoruz ve sokağa çıkmıyorlar (sokak konusunda köpeğimiz Zuzu hariç)
Selçuk Çömlek: Jinekoloğumuzun yaklaşımı doğruydu. Veteriner kontrolünde, düzenli aşılamaları olan, çiğ yemek yemeyen, gerekli sağlıklı temizliği yapılan minik dostlarımızdan bizlere hiçbir hastalık veya probleme yol açacak bir şey geçmez.
Evdeki hayvanlarınız sizdeki bu değişimin farkında mı, tepkileri nasıl?
Seden Edgu Kraus: Bence bir şeyler hissediyorlar ama ne olduğunu anlamıyorlar. Göbeğime önceden atlayan kedimi birkaç kere durdurdum artık daha dikkatli. Ben elimi göbeğime koyunca gelip yanıma oturuyor. Bir sabah kedilerimden birinin masajı ile uyandım, iyi geldi. Kedilerim bana destek oluyor burada. Hamilelik biraz depresif yapıyor insanı, her şeye ağlıyorum. Sonra gidip seviyorum kedilerimi sakinleştiriyorlar beni.
Gülay Çömlek: Evdekilerden kör kedim Fıstık bana aşırı düşkündür. Ve sürekli temas halinde olmak ister. Hamileliğimin farkında olduğunu hissediyorum çünkü kucağıma geldiğinde patilerini göbeğime koyup, başını yaslıyor. Zaten onun sezgileri diğerlerinden çok farklıdır. Ve ben onun sezgilerine çok güvenirim. Eve gelen misafirlere gösterdiği tepkileri bile gözlemlerim.
Selçuk Çömlek: Yalnız köpeğimiz Zuzu biraz kıskanç. Fakat bir o kadar da sevgi dolu. Erkek olmasına rağmen Gülay’la birlikte birçok annesiz bebek kediyi büyütüp sahiplendirdiler. Bebeği de sahipleneceğini ve seveceğini düşünüyorum.
Bilhassa bizim ülkemizde ev hayvanları genellikle hamilelik döneminde terk edilir. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Seden Edgu Kraus: Hamile kalan ve evde kedisi olan insanların en temel endişesi toksoplazmadır, benim bağışıklığım çıktı testlerde. Herhalde hayatımda hep kedi olduğu içindir. Ayrıca toksoplazma iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden de geçebilir. Eti iyice pişirip yemeniz, çiğ ete çıplak elle dokunmamanız ve çiğ et kullandığınız tahta ve bıçağı sebzeler için kullanmamalısınız. Amerikan Hastanesinin internet sitesindeki bir yazıda şöyle diyor; “Ev kedisinden toksoplazma bulaşması son derece nadirdir ve hamile kaldığınızda evdeki kedinizi göndermeniz gerekmez.“ Tabii bu konuda bir uzman görüşü almakta fayda var.
Gülay Çömlek: Bugüne dek pek çok sahiplendirme yaptım ve bazen o insanları sorularımla bunalttım. Ama karşılaşılan problemler hep benzer problemlerdi ve bunlardan biri de çocuk sahibi olmaya karar veren çiftlerin ilk iş evlat edindikleri hayvanı evden uzaklaştırmalarıydı. Bu durum, daha önce bir çocuk sahibi olan ailenin ikinci çocuğa karar verdiğinde ilk çocuğu sokağa atması gibi geliyor bana, çok mantıksız. Ailelerin bilinçsizliğinin cezasını o masum can’lar ödüyor. Yapılması gereken çok basit; Ailenize yeni bir ferdin katılmasını istiyorsanız, şartlarınızı ayarlayacak, gerekli testleri yaptıracak, evinizdeki dostunuzun sağlığına ve hijyenine dikkat edeceksiniz. Hangisinin bedeli daha ağır sizce?
Selçuk Çömlek: Hamilelik sebebiyle yıllardır bakılan kedi/köpeğin uzaklaştırılması maalesef ülkemizde çok yaygın. Kliniğimize gelen evcil hayvan sahiplerine mümkün olduğunca bunun doğru olmadığını anlatıyoruz. Artık bunun doğru olmadığını biz yaşayarak gösteriyoruz. Aksine, yeni doğacak yavrumuz evdeki diğer kardeşleriyle birlikte büyüyeceği için çok mutlu olduğumuzu söylüyorum. Ailemize yeni katılacak bebeğimizin de, bu kadar tatlı ve özel kardeşleri olacağı için şanslı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca; Çocukluğunda hayvanlarla teması olan çocuklar, sorumluluk duyguları gelişmiş, sağlıklı iletişim kurabilen, paylaşım duygusu gelişmiş, kendisiyle ve hayatla barışık, doğayla dost, sorunlarla mücadele etmesini bilen, sosyal ve zeki insanlar olurlar.
Katıldığınız için çok teşekkür ederiz.
Tüm Pati Dostları Yazıları
- Mutlu Köpek Oteli
- Badik...
- Tolga Öztorun ve Hayatındaki Patiler
- Bengi Berk Babanoğlu ve Ailesi
- Okan Törün ve Terapi Köpeği Daisy
- Sultan Gülyar ve Büyükada Barınağı
- Damla Ayhan ve Hayatındaki Patiler
- Yedikule Hayvan Barınağı ve Meral OLCAY
- Bade Erguvan ve Fatih Camisi Kedileri
- Özgün Öztürk ve Yaşam Hakkına Saygı
- Büyükada Barınağı ve Özün Kanbay
- Nilgün Engin Ün ve Ailesi
- Tuzla Rehabilitasyon Merkezi
- Oskar ve Ailesi...
- Vahşi Doğa Fotoğrafçısı Süha Derbent
- Golden Retriever Sahiplerinin Pikniğinde
- Nilgün Bayram ve Hayatındaki Patiler
- İlknur Saraç ve Hayatındaki Patiler
- Atatürk ve Hayvan Sevgisi
- Sarman Kitapçı ve R. Gülşen Tatlısumak
- Pozitif Köpek Eğitmeni - Neşe Öztürk
- Nurcan Sürer ve Hayatındaki Patiler
- Eda Çakmak ve Patiş
- Hülya Yenidoğan ve Hayatındaki Patiler
- Ayhan Ege ve Hayatındaki Patiler
- Veteriner Hekim N.Gürkan Gülanber
- Kuaför Nevin Hanım ve Kedileri
- Pınar Erkum, Kedileri ve Alerji Üzerine
- Selma Yıldırım ve Köpekleri
- Merve Ezen ve Minnoş
- Çiğdem Demirci ve Beyaz’ın Hikâyesi
- İlker Bey ve Ailesi
- Filiz Seeborg, ikiz bebekleri ve kediler
- Ankara'lı Hayvan Severler
- Çakıl Hamile Koçluğu Yapıyor
- Ela, Müslüm ve Gümüş
- Deniz ve Miço
- Hamilelik ve Toksoplazma/Dr.Alper Mumcu
- Üsküdar Hayvan Barınağı
- Pati Dostu Hamile Anneler -II-
- Pati Dostu Hamile Anneler -I-
- Baran Kaya, Çakıl ve Komşuları
- Begüm Özbek ve Patileri
- Bandit ve Ailesi
- Bu bayram bir can bağışlayın...
- Özgür Kıbrıs ve Memiş
- Sema Özpekmezci ve Köpeği Badik
- Oya Önder ve Hayatındaki Patiler