Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Pati Dostları

Golden Retriever Sahiplerinin Pikniğinde (17/12/2007)


Geçen hafta bir arkadaşım "Pazar günü Golden Retriever Sahiplerinin düzenlediği bir organizasyon var, biz de orada olacağız, hadi sen de gel" diye bir mesaj göndermiş. Kış ortasında olabilecek en güzel hava vardı dışarıda. Neden olmasın dedik ve evden çıktık.

Epey kalabalık bir organizasyon düzenlenmiş, yeşilliğin ortasında kış güneşinde ısınıyoruz. Gelenler yanlarında yiyecek bir şeyler de getirmişler, bir nevi piknik havası. Birbirinden güzel bir sürü köpek etrafımızda oynaşıyor. Kalabalığa ilk karıştığımda hemen hemen kimseyi tanımazken, çok kısa süre içerisinde bir çoğu ile samimi olduk. Hayvanseverlerin en sevdiğim yönü işte bu. Birbirinizi tanımıyor olsanız bile, ilk merhabadan sonra sanki kırk yıllık dostmuş gibi yapılan sohbetler. Ne kadar çok birbirimize benziyoruz...


Grup üyelerinden Sema Özpekmezci bu güzel organizasyonu düzenlemiş ve köpeği Badik ile birlikte gelmişti. Badik Efendinin o uysal görüntüsü ve yemek olan tüm masaların etrafında beklerken yüzündeki "bana da azıcık versenize" diyen bakışlarını unutmak mümkün değil. İşte bu güzel günden bir kaç görüntü ve o gün birlikte olduklarımızla kısa kısa söyleşilerimiz.



İpek YAĞAL GÜL; İki köpeği var. Oskar 10,5 ve Efe 2 yaşında. Sokak hayvanlarını kısırlaştırıyor, yardıma muhtaç olanlara yuva arıyor ve tabii sokaktakileri beslemeyi ihmal etmiyor.

Grupla tanışmam geçen sene yapılan yine Polonezköy pikniği ile oldu. Bu piknik de bizim için çok iyi geçti, keyifliydi. Böyle organizasyonlar köpeklerin yeni arkadaşlar edinmesi, koşturup bütün enerjilerini harcamaları için vesile oluyor. Oskar artık 10,5 yaşında olduğu için hareketleri ağır ve orada bulunan tüm köpekler (3 tanesi hariç) kendisinden kat kat iri olduğu için onların arasına girmekten çekiniyor. Normalde kendini sevdirme konusunda problemlidir, ama söz konusu çevresinde yenilen yemek olunca, kendisinin koyduğu tüm kurallar unutulur ve bir anda çok sevimli bir köpek haline gelir. Bu arada tüm piknik alanını tek tek koklar ve yenilecek olan şeyleri anında midesine indirir. O gün de yine masanın altında bulduğu bir parça kuru ekmeği afiyetle yerken yakaladım.


Piknik sonunda arabaya bindiğimizde, Efe ve Oskar kendilerini koltuğa atıp eve gelene kadar deliksiz uyudular. Eve geldikten sonra da yemeklerini yiyip ertesi güne kadar deliksiz uyumaya devam ettiler.


Nilsun GÜLER; 34 yaşında, elektronik mühendisi. Çocukluktan beri hayvanlarla iç içe. Topi adındaki kedisini 17 yaşında böbrek yetmezliğinden kaybetmiş, şimdi Murphy adında 5,5 yaşında bir köpeği var. Sokaktaki hayvanları besliyor, hasta, kötü durumda olanları veterinere götürüp onlara yardımcı olmaya çalışıyor.

Murphy ile 3 aylıkken tanıştık ve ailemize dahil ettik. O zaman da böyle irice bir çocuktu. Geçen sene temmuz ayında kısırlaştırıldı. Tam bir sevgi kelebeğidir. Polonezköy'deki hareketleri yanlış anlaşılmasın, hepsini sevincinden yapıyor oğlum! Benim ilk köpeğim kendisi. Hele kediden sonra bana nasıl büyük gelmişti anlatamam. Herhalde yapamayacağım dedim. Her konuda çok tecrübesiz olduğum için internetteki araştırmalarım sonucu golden retriever sahipleri grubu ile tanıştım. 5,5 yıla yakın zamandır grubun üyesiyim. Çok şey öğrendim, çok şey paylaştık grupta. Bir süre sonra kurulan dostluklarımız hayvan sevgimizi de aştı. Küçük gruplar halinde elimizden geldiğince birbirimizi görmeye çalışıyoruz. Güzel havalarda buluşup yürüyüşler yapmaya, çocuklarımızı kaynaştırmaya, sonuç olarak da yormaya çalışıyor ve buna bayılıyoruz.


Murphy adına konuşmam gerekirse, kendisi artık zaten Polonezköy ya da Belgrad ormanı gibi bazı mekanların yolunu tanıyor. Biraz yeşillik gördü mü, hele arabada onu tutmak mümkün olmuyor! Bu buluşmaları çok seviyor. Hem dağda, çimende koşturmayı, hem de diğer köpeklerle oynamayı çok seviyor. Ben çalışan biriyim, Murphy zaten bütün gün evde yalnız oturuyor. Organize ettiğimiz bu buluşmalar ikimiz için de çok iyi oluyor. Hayvanların hepsi çok saf, temiz ve sevgi dolu. Acı çekmeyi üzülmeyi hiç hak etmiyorlar. Onlar için güzel bir dünya diliyorum.


Binnur ÖZMEN; Bilgisayar mühendisi, Kızım adında 3,5 yaşında golden retriever köpeği ve Fındık adında 4,5 yaşında sarman kedisi var. Onun deyimiyle Fındık, köpeği Kızım'ın kedisi.

Organizasyonları genelde ya ben ya da Sema başlatır ve genelde Polonezköy'ü tercih ederiz. Her iki yakadan da ulaşımı kolay ve yakındır. Özellikle sonbaharda renklerin zenginliğine doyum olmaz, yeşilliği çok iyidir. Buluştuğumuz yer Stella'nin özelliği ise; eskiden bizim durduğumuz yerin iki tarafı da tel örgü ile kaplı olması sayesinde köpekler rahat hareket eder, hem uzaklaşamazlar hem de başkalarını rahatsız etmezler diyeydi. Şimdi çitleri kaldırmışlar ama alışkanlık, hala oraya gidiyoruz. (pahallı olmasına rağmen!)

Geçen hafta sonu köpeğim muayyen günlerinde ve erkek köpekleri kokusu ile rahatsız etmesin diye getirmedim. Yine de yıllardır derin dostluklar paylaştığım bir kaç kişiyi görmek için, köpeksizken bile gittim. İki sene önce sonbaharda bir çekirdek grup olmuştuk, on civarında köpek ve sahipleri, hemen hemen her pazar (karlı olsa bile) Polonezköy'de buluştuk. Daha sonraları evlerde de bu kadar köpekle toplanmaya devam ettik. Köpekler sosyalleşsin derken bizler de birbirimize yakın ve dost olduk. Mutlulukları paylaşıp çoğalttık, üzüntüleri paylaşıp azalttık...


Tabii ki aramızda golden retriever olmayan başka cins köpekler de oluyor. Onları da kendi kuzularımızla beraber sevip kolluyoruz. Bu toplaşmalarda köpekler de çok mutlu oluyor. Kendi cinsleri ile oynuyor, azıyor, arada kapışıyor, sonra tekrar sulh yapıyorlar, tıpkı insanlar gibi... Anlaştıkları oynadıkları köpekler olduğu gibi, yıldızları barışmayıp, her defasında kavgaya hazırlandıkları köpekler de oluyor. Sonra akşam eve döndükleri zaman günün yorgunluğu ile sızıp kalıyorlar...


Başak UĞURSAL; Endüstri mühendisi. Grupla 2,5 yıl önce tanışmış, o zamanlar henüz köpeği yokmuş. Bir süre sonra barınağa terk edilen Maça ile tanışmış. Maça 4-5 yaşlarında bir Gordon Setter. Birlikte bir çok aktiviteye katılmışlar, eğlenmişler. Fakat ne yazık ki Temmuz ayında köpeği Maça'yı çok büyük bir talihsizlik sonucu kaybetmiş. Şimdi küçük Rudy ile yaşamına devam ediyor.

Kendimi bir şekilde oyalamak, Maça'nın üzüntüsünü bir nebze olsun hafifletmek amacıyla bu sefer bir yavruya evimi açmaya karar verdim. Apartman hayatına uygun, büyük cinsleri araştırdım ve labradorda karar kıldım. Rudy girdi hayatıma. 2,5 aydır birlikteyiz. Birlikte ilk orman gezimiz Polonezköy'e oldu. Rudy elbette bu organizasyona bayıldı. Çok sosyal bir yavru olduğu için bu geziden inanılmaz keyif aldı. Rudy'nin bir blog sitesi var, onu aldığım günden bu yana güncelliyorum. Resimlerini ekliyorum ve büyümesini bu şekilde daha kolay fark ediyorum. Rudy’nin günlüğünü ziyaret etmek isterseniz


Bu gruba katılmak için köpeğiniz olması gerekmiyor, köpekleri sevmek geçerli bir neden. Kaldı ki benim de golden cinsi bir köpeğim yok. Neye niyet neye kısmet.


Elimizden geldiğince organizasyonlara katılıyoruz. Bu grup sayesinde çok yakın arkadaşlıklar kurduğumu söylemeliyim. Hatta hayatımı paylaştığım minik iki dostumu da bu grup sayesinde tanıdım. Köpeklerimiz bizim en büyük ortak noktamız. Gruptaki bilgi paylaşımından da çok memnunum. Diğer köpek ırklarının gruplarına da üye oldum ama hiçbiri bu grup kadar aktif değildi. Mesaj yazan birçok kişiyi artık tanıyor gibiyim. Maça'm melek olduğunda ve Rudy'i ilk kez eve getirdiğimde duygularımı grupla paylaştım. Üyeler özellikle bu konularda birbirlerine çok destek oluyorlar...


Yasemin YÖNET: Pikniğe güzel kızı Shiva ve oğlu Spak ile geldi. Shiva bir süre önce geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu arka ayaklarını kullanamıyor. Tekerlekli yürüteci ile öyle büyük mutluluk saçıyor ki etrafa, herkesi inanılmaz etkiliyor. Shiva'yı eskiden beri bilirim, girdiği her ortamda insanların dışında bir köpeği de mutlaka kendine aşık eder. O gün de İpek'in köpeği Efe, onu bir an olsun yalnız bırakmadı.


Bu grup 2000 de kuruldu ve biz her sene iki kere büyük toplantı yapardık Polonezköy'de. Her hafta sonu da Cumartesi günleri Caddebostan'da buluşurduk. Itır ve ben ayaklandırırdık herkesi. Itır Antalya'ya taşındı, ben hastalıkla uğraşmaktan biraz geri çekildim, yeni gelenler devam ettiler. Beni grupta “yesi ve sürüsü” olarak tanır herkes. Bambam golden, Lucky espanol cocker, golden kızım Socks, chowchow oğlum Simba, rottweiler kızım Magie ve danua oğlum Bond meleklerim ve hepsini bu grup tanır, hastalıklarını da ölümlerini de grupla paylaşmışımdır. Çok köpeği olan bir benim, benden sonra Itır var Antalya'da.


O gün aynı zamanda doğum günümdü. Shiva ve ben mumlarımızı üflemeden önce bir de dilek tuttuk. Sevdiğim dostlarımla bir arada olmak çok güzeldi. Buradan bir kez daha teşekkür ediyorum herkese bu güzel gün için.


Sema ÖZPEKMEZCİ; 29 yaşında, tekstilci, Badik adında dünya tatlısı bir köpeği var. Barınaklara gidiyor, sürekli kedi, köpek sahiplendiriyor.

Bu gruba 2003 yılından beri üyeyim. Badik bir Golden Retriever değil ama Labrador ve Golden kuzen diye düşünerek gruba üye olmuştum. Sonradan da gördüm ki bir çok farklı cinste köpiş var, yani grubumuz hayvan seven herkese açık. Grubu, daha Badik'i almadan önce gazetede çıkan bir haberle duymuştum. O zamanlar üye sayısı 250 civarıydı şimdi 900'e dayandık. Gruptaki üyelerle sık sık buluşuyoruz. Bazen yazın, bazen karda kışta, genelde sonbaharda... Dönem dönem bunu düzenliyoruz.


Genelde organizasyonu yapan ben oluyorum. Hem köpeğim eğlensin hem ben de her gün yazıştığım kişilerle yüz yüze görüşeyim istiyorum. Bu ufak buluşmalar zaten zamanla çok büyük dostluklara dönüştü. Şu anda iyi, kötü günde yanımda olan birçok dostumu bu grup ve buluşmalar sayesinde tanıdım.

Bu buluşmalarımızdan sonra Badik eve gelince yıkanır ve ondan sonra üç gün uyur. Zaten genelde de çok hareketli değildir, ama bu buluşmalarda bütün gün mangal başında et beklemekten harap oluyor çocuk. Tabii burası şaka ama bu buluşmalarımız köpeklerimizin sosyalleşmesinde büyük katkı sağlıyor. Özellikle 4-5 aylık yeni üyelerimizin katılmasının çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Bebeklik zamanında sosyalleşmeleri onlara ömür boyu fayda sağlayacaktır.




Tüm Pati Dostları Yazıları