Pati Dostları
Sultan Gülyar ve Büyükada Barınağı (21/01/2009)
Sultan Gülyar. Büyükada doğumlu. İlk ve ortaokulu Büyükada’da okumuş. Daha sonraki eğitimini İstanbul ve İngiltere’de tamamlamış. Sigortacı olarak 24 yıl çalıştıktan sonra Haziran 2008’de emekli olmaya karar vermiş. Emekliliğe karar vermesinin nedeni ise Veteriner Teknikeri olabilmek için yeniden üniversite sınavına girmek. Kendisi aynı zamanda Büyükada Barınağı gönüllüsü. Geçtiğimiz hafta Sultan Hanımın Moda’daki evinde buluştuk ve bu keyifli söyleşiyi sizler için hazırladık.
• Yıllar sonra yeniden sınava girmek nereden aklınıza geldi?
Okul yıllarından bu yana içimde tüm canlılara karşı yoğun bir sevgi olduğunu hissediyordum, hayvanlara karşı biraz daha fazlaydı. Emekli olmamın bir tek nedeni vardı. Tekrar üniversite sınavına girerek “Veteriner Teknikeri” olmak istiyordum. Sınava girdim ve kazandım. İnanın hayatımın en mutlu günlerinden biriydi benim için. Belki diyeceksiniz ki “Veteriner Teknikeri olsanız, ne olacak?” Bence çok şey değişecek, bu yolla hayvanlara bilimsel olarak gerçekten yardım edebileceğimi düşünüyorum. Yoksa iş hayatıma devam ederdim, ama benim için asıl görev ve ikinci hayatım şimdi başladı.
• Okul hayatı nasıl gidiyor, kaçıncı sınıftasınız, dersleriniz zor mu, yıllar sonra yeniden ders çalışmak nasıl bir duygu?
Bu sene birinci sınıftayım. Dersler çok zor, özellikle genetikte zorlanıyorum. Ama ders çalışmak çok keyifli. Artık sadece kedi köpek değil, tüm hayvanlar için faydalı olabileceğime inanıyorum. Her şeyi çok daha yakından inceleme fırsatım var. Sadece kitaptan ders çalışmıyoruz, hemen hemen tüm derslerimiz uygulamalı. Bu, son derece heyecan verici bir şey.
• Evinizde hayvanlarınız var mı? Biraz onlardan bahseder misiniz?
Doğduğumdan beri evimizde her zaman hayvanlarımız olmuştur. Moda’daki evimde 6 kedim var. Adadaki evimizde seksenden fazla kediye bakıyorum, onların bana verdiği huzurla yaşıyorum.
• Ne kadar süredir Ada Barınağı'nda gönüllüsünüz? Barınakla nasıl tanıştınız? Ada Barınağı hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Büyükada’da ilk barınak 1980’li yıllarda kuruldu. Fakat o barınak bir ölüm kampıydı. O zamanlar kanun yok bir şey yok. Katliam çoktu. Yakala-öldür! Kedi, köpek hiç fark etmiyordu. Çok savaştık. Evimizin önünde baktığımız canlarımız, gözümüzün önünde öldürülüyordu. Bütün mahalleli kavga kıyamet zehirlenen hayvanları sarımsaklı yoğurtla kurtarmaya çalışıyorduk. Çok kötü günlerdi o günler. Daha sonra orası şikâyetler üzerine kapatıldı. Büyük tur yolunda 4 tarafı tellerle çevrili Nazi toplama kampı yapıldı. Orada da çok kötü günler geçirdik. Hayvanları topladılar, kaderlerine ölüme terk ettiler. Daha sonra burası da şikâyetler ile kapatıldı. Ama itlaflar hep devam etti. El altından tam bir kıyım yaşandı. 2003 yılının sonlarında tekrar açıldı ölüm kampı, yine peşlerini bırakmadım. Deli yerine kondum, şikâyet edildim ama yılmadım. 2005 yılında mahkeme tespiti yaptırıldı, bilirkişi raporları alındı. Artık yetkililer anladı ki bundan kurtuluş yok, şimdiki yeni barınak yapıldı. Eskiden mail olmadığından hayvan severlerin birbirlerinden bu kadar çabuk haberleri olmuyordu. İnternet sayesinde Ada Barınağı’nın durumunu her yere bildirdim. İlk başından bu yana Büyükada barınağına en büyük destek verenlerden bir tanesi de Diş Hekimi Pınar Satıoğlu’dur. 1980 yılından bu yana barınak için emek vermekteyim, elimden geleni ömrümün sonuna kadar yapacağım. Nereden nereye geldik. Yeterli mi? Hayır!
Yeni yapılan barınak yaklaşık 4 dönüm arazi üzerine yapıldı. 18 bölüm kapalı alan ve her biri 5 metrelik kapalı alanlardan oluşuyor. Bahçe bölümünde 120 adet kulübe mevcut. İçeriden üç bölüm olarak teller ile ayrılmıştır. Yeni on kulübe daha yaptırdık, bu hafta sonu adaya kamyon ile ulaştıracağım. Bir kulübeyi üç kişi zor taşır, oldukça büyük. Barınak sakinleri 300’den fazla, toprak zeminde yaşıyorlar, herhangi bir yere bağlı değiller. Doğal yaşam alanı olarak düşünebilirsiniz burayı. Barınağın genel durumu iyi hasta hayvanımız hemen hemen hiç yok gibi. Köpeklerimizin başlarını okşayacak sevgi dolu insanlara ihtiyacı var. Ne yazık ki her barınakta olduğu gibi burada da gönüllü sayısı o kadar fazla değil. Bunun dışında elbette kuru mama süt gibi şeylere ihtiyaç var. Ama en önemlisi sevgiye muhtaçlar.
• Belediye'nin barınağa bakış açısı nedir? Barınağına sahip çıkıyor mu?
Belediyenin barınağa bakış açısı biz gönüllülerin baskılarından dolayı değişti tabii. Barınağın hemen hemen bütün ihtiyaçlarını bizler karşılıyoruz. Barınağı götüren bizler, işçinin parası, sürekli mama desteği, kısırlaştırma işlemleri. Şimdiye kadar tüm kısırlaştırmaları biz yaptık, hala da yapıyoruz.
Düşünsenize, belediye sadece günde 3 paket kuru mama veriyor. Diğerlerini biz yapıyoruz, tüm eksikliklerini tamamlamaya çalışıyoruz. Buna da razıyım, yeter ki öldürmesinler. İlk mamayı 2006 Nisan ayında aldırttık, o zamana kadar sırtlarımızda ekmek taşıyarak o canları yaşattık.
• Ada halkının sokak hayvanlarına veya barınağa yaklaşımı nasıl?
Ada halkı, eski adalılar değil. Dışarıdan çok göç aldığından o duyarlı kişiler artık yok. Tabi ki genelleme yapmıyorum, içlerinde gerçekten hayvanları sevenler de fazla. Ama kış gelince, onlar adayı terk edince, garipler aç kalıyorlar. Bu defa şikâyetler artıyor. Korkarım hayvan sevmeyenlerin sayısı daha fazla.
• Sizce sahipsiz sokak hayvanları için en kalıcı çözüm nedir? Bunun için biz hayvan severlerin ne yapması gerekir?
Sokak hayvanları için bence kalıcı çözüm doğal yaşam alanlarıdır. Hayvanlar sokaklarda tecavüze, açlığa, hastalığa ve her türlü kazaya maruz kalıyorlar. Bence barınaklar rehabilite edilmeli ve tüm hayvan severler tarafından düzenli ziyaret, kontrol, hatta ve hatta barınaklarda ciddi çalışmaları şart olmalı. Sokak hayvanlarının zaten ömürleri 5-6 yıl kadar çok kısa, kısırlaştırma bu işi çözecektir.
• Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Hayvan severlik veya hayvan korumacılık herkese aşılanabilir. Ancak hayvanlar üzerinden prim ya da show yapan kişilere karşıyım. Sizlere emekleriniz için teşekkür ederim, ayrıca bana bu imkanı sağladığınız için de teşekkürler.
Tüm Pati Dostları Yazıları
- Mutlu Köpek Oteli
- Badik...
- Tolga Öztorun ve Hayatındaki Patiler
- Bengi Berk Babanoğlu ve Ailesi
- Okan Törün ve Terapi Köpeği Daisy
- Sultan Gülyar ve Büyükada Barınağı
- Damla Ayhan ve Hayatındaki Patiler
- Yedikule Hayvan Barınağı ve Meral OLCAY
- Bade Erguvan ve Fatih Camisi Kedileri
- Özgün Öztürk ve Yaşam Hakkına Saygı
- Büyükada Barınağı ve Özün Kanbay
- Nilgün Engin Ün ve Ailesi
- Tuzla Rehabilitasyon Merkezi
- Oskar ve Ailesi...
- Vahşi Doğa Fotoğrafçısı Süha Derbent
- Golden Retriever Sahiplerinin Pikniğinde
- Nilgün Bayram ve Hayatındaki Patiler
- İlknur Saraç ve Hayatındaki Patiler
- Atatürk ve Hayvan Sevgisi
- Sarman Kitapçı ve R. Gülşen Tatlısumak
- Pozitif Köpek Eğitmeni - Neşe Öztürk
- Nurcan Sürer ve Hayatındaki Patiler
- Eda Çakmak ve Patiş
- Hülya Yenidoğan ve Hayatındaki Patiler
- Ayhan Ege ve Hayatındaki Patiler
- Veteriner Hekim N.Gürkan Gülanber
- Kuaför Nevin Hanım ve Kedileri
- Pınar Erkum, Kedileri ve Alerji Üzerine
- Selma Yıldırım ve Köpekleri
- Merve Ezen ve Minnoş
- Çiğdem Demirci ve Beyaz’ın Hikâyesi
- İlker Bey ve Ailesi
- Filiz Seeborg, ikiz bebekleri ve kediler
- Ankara'lı Hayvan Severler
- Çakıl Hamile Koçluğu Yapıyor
- Ela, Müslüm ve Gümüş
- Deniz ve Miço
- Hamilelik ve Toksoplazma/Dr.Alper Mumcu
- Üsküdar Hayvan Barınağı
- Pati Dostu Hamile Anneler -II-
- Pati Dostu Hamile Anneler -I-
- Baran Kaya, Çakıl ve Komşuları
- Begüm Özbek ve Patileri
- Bandit ve Ailesi
- Bu bayram bir can bağışlayın...
- Özgür Kıbrıs ve Memiş
- Sema Özpekmezci ve Köpeği Badik
- Oya Önder ve Hayatındaki Patiler