Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Pati Dostları

Eda Çakmak ve Patiş (13/08/2007)

Bu haftaki konuğumuz Minik Pati’nin de çizeri olan sevgili Eda Çakmak.

Eda, 13 yaşında. En çok resim yapmayı seviyor. O, minik bir hayvan dostu. Sıcacık, sevgi dolu kalbi insana umut veriyor. Eda’yı biraz daha yakından tanıyabilmeniz için onunla küçük bir söyleşi gerçekleştirdik. Umarız Eda gibi çocuklarımızın sayısı hızla artar. Sevgili Eda’ya güzel yüreği için teşekkür ederiz.






- Eda’cığım seni biraz tanıyabilir miyiz?

13 yaşındayım. İstanbulluyum, 7. sınıfa geçtim. Patiş adında güzeller güzeli bir kedim var. Büyüdüğümde çeşitli meslekleri düşünüyorum ama gazetecilik ve veterinerlik daha ağır basıyor. Resim yapmayı çok seviyorum. Büyüdüğümde bir evimin olmasını ve bir sürü kedim, köpeğim olmasını,hayvanlar için elimden gelen her şeyi yapmayı çok isterim.

- Ne zamandır resim çiziyorsun, resim yaparken en çok neyi çizmekten hoşlanıyorsun?

Küçüklüğümden beri çiziyorum. Tabii ki kedi ve köpek çizmeyi çok seviyorum. Çizgi filmlerdeki kedi ve köpekleri görünce onları çizmek istiyorum. Örneğin TV başında onu öpesim gelen Garfield.



- Hayvanlar kaç yıldır hayatında? Çevrende hayvan besleyen yaşıtların var mı?

Küçüklüğümden beri hayvanlar hep yanımdaydı. Civciv, balık ve daha birçok hayvan! Fakat maalesef çevremde hayvan besleyen yaşıtım hiç yok. Genelde büyük insanlar hayvan besliyor.

- Kedini evlat edinmeye ne zaman karar verdin, seni buna yönlendiren belli bir neden var mı?

Çok önceden istiyordum kedi almayı. Uzun bir süre sonra annemi ikna ederek aldık Patiş'imi. Ben o aralar kriz geçiriyor gibiydim ve en sonunda Patiş'i geldi. Beni kedi almaya yönlendiren onları fazlasından daha fazla seviyor olmam.

- Aileni bir kedi almaya nasıl ikna ettin?

Annem ve ablam kedi alacağımı biliyordu. Babam sabah işe giderken öğrendi. Akşam eve gelince gördü, ilk başta olumsuz tepki verdi. Ama Patiş sevimliliğiyle babamın gönlünü kazandı ve ben çok mutlu oldum. Anneme ve babama hep kedi özlemimi duyurdum. Anneme mektuplar yazdım, hayvan beslemenin yararlarını anlattım. "Yani kedi almak istiyorsanız ve aileniz izin vermiyorsa bunları uygulayın derim :)"

- Peki, daha önce hiç hayvan bakmış mıydın? Patiş’in eve gelişini biraz anlatır mısın?

Dışarıda besliyordum, sokak kedisi Topal'ım var. Ona 1,5 seneden beri bakıyorum. Şimdi de üç yavrusuyla uğraşıyorum. Bir görseniz çok şirinler.



Patiş’imizi ise Hülya teyze'den aldım. Aslında Hülya teyze başka bir kedi veriyordu, maine coon kırması bir kediydi. Önce onu alacaktım, Hülya teyzeyle konuşmuştuk. O annemi ikna edecek, ben de kedişimi alacaktım. Akşam oldu, annem işten geldi ve konuşmaya başladık. Bir yandan Hülya teyzeyi izliyorduk web kameradan, bir yandan konuşuyorduk ve annem kabul etti.

Fakat benim istediğim kedi o sırada veteriner kliniğindeymiş, onu göremedim. Sonra Hülya teyze diğer kediyi, yani Patiş'i gösterdi. Bir anda ona kanım kaynadı, resmen aşık oldum. Sonra Hülya teyzeye “ben Patiş'i istiyorum” dedim.

O gün inanır mısınız, sevinçten ateşim çıkmıştı. Çok ama çok sevinmiştim. Geçirdiğimiz ilk günler çok güzeldi ve hala da güzel. Ama Patiş kum almamıza rağmen kuma değil yere tuvaletini yapıyordu, o biraz kötü olmuştu. Zamanla tuvalet eğitimini kendiliğinden öğrendi.

- Patiş’in bakımından kim sorumlu, onunla nasıl zaman geçiriyorsun?

Patiş’in bakımından ben sorumluyum. Kumunu ben temizliyorum, yemeğini ben veriyorum. Onunla çok güzel vakit geçiriyorum. Topuyla oynuyoruz, televizyon izliyoruz, birlikte uyuyoruz.



- Hayvanlar âlemi veya sokak hayvanları ile ilgili yapılan internet yayınları, gazete haberleri ya da televizyon&radyo programları sence yeterli mi? Bu konuda ne düşünüyorsun?

Bence yeterli değil, çünkü bu konular pek iyi anlatılmıyor. Programlar yeterli sayıda değil ve genellikle böyle programlar kısa süreli oluyor.

Örneğin ben belgesel izlemeyi çok severim, ama öğlen saatlerinde hiçbir kanalda belgesel bulamıyorum. Bu tür programlar gece geç saatlerde çıkıyor! E o zaman niye gecenin 11’inde yayınlanılıyor ki? Bu tür programlar daha uygun bir saatte yayınlanırsa herkes için daha yararlı olur, herkes izleyebilir.

Hikâyeler çocuklar için çok iyi bir örnek olabilir. Örneğin bir çocuk okuduğu hikâyedeki köpeği çok tatlı bulabilir ve içinde köpeklere karşı bir sevgi oluşabilir.

Son günlerde televizyonlarda sıkça yayınlanan OMO reklâmına bayıldım. Çok güzel gerçekten! Belki bazı sokak hayvanlarına soğuk olan insanlar ders alabilirler. Bilhassa çocuklara hayvan sevgisi nasıl anlatılmalı bu düşünülmeli. Evet, kesinlikle böyle çalışmalar olursa faydası çok olur.

- Son olarak eklemek istediklerin var mı?

Herkese kedileri ve köpüşleri ile mutlu, huzurlu bir hayat dilerim. Bu arada, lütfen sokak hayvanlarına sahip çıkalım. Onlar bizim en değerli dostlarımız.


Tüm Pati Dostları Yazıları