Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Pati Dostları

Büyükada Barınağı ve Özün Kanbay (16/05/2008)

Özün Kanbay. Asıl mesleği moda tasarımı. Uzun süre tekstilde çalışmış, sonra işini bırakıp ailesinin işleri ile ilgilenmeye başlamış. Boş vakti kalınca barınak ziyaretlerine başlamış, hayvan korumacı gruplara girmiş ve kısa zamanda Ada Barınağı gönüllüsü olmuş.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz, hayvanlarla iletişiminiz ne zaman başladı?

Herhalde bir çok kişi gibi benim de çok küçük yaşta başladı hayvan sevgim. Sokakta yardıma muhtaç bulduğum kedileri hep eve getirmişimdir. Kendimi bildim bileli kedilerim olmuştur. Liseden sonra bir kedimi kaybettim ve onun üzüntüsüyle bir süre ara verdim. Sonra yeniden hayvanlar hayatıma girdi.


Barınaklarla nasıl tanıştınız?

Rutin çalışma hayatını bıraktığımdan beri boş vaktim oluyor ve ben de bunu barınaklara yardım etmeye çalışarak değerlendiriyorum. Önceleri sadece gönüllülere destek olmak için giderdim. Yavaş yavaş sahiplendirme uğraşlarım başladı, sonra mama getirip götürme işleri, kırıklı hayvanları kliniklerde tedavi ettirme işi derken bir süre sonra kendiliğinden barınak gönüllüsü oldum.

Evde baktığınız hayvanlarınız var mı, biraz onlardan bahseder misiniz?

Gogomel adında bir kedim var. Şu anda 3 yaşında, ona da yuva aramıştım, bulamayınca benim kedim oluverdi. Kendisi haydut bir kedidir, tüm sokak kedileri evime girmek isterken bizimkisi çıkıp gezmeye meraklıdır. Onun yüzünden bahçeli bir eve taşındım.

Bir de barınaklardan geçici olarak alıp bakımını yaptırdığım ve sahiplendirmeye çalıştığım konuk hayvanlar oluyor.

Ne zamandır Ada Barınağı gönüllüsünüz? Barınakta gönüllü olmak ne demektir?

Yaklaşık 1,5 yıldır Ada Barınağı gönüllüsüyüm. Bence gönüllünün misyonu, belediyenin yaptığı işlerin üzerine refah seviyesini artırmak için ekstraları sağlamak, belediyeye eksik veya yanlış uygulamalar varsa hatırlatmak artı sahiplendirme çalışması yapmaktır. Burada hemen şunu belirtmek isterim ki belediyeleri karşınıza almak ya da yok saymak doğru bir davranış değildir, çünkü sadece gönüllülerin katkıları ile bir barınağı yaşatmak mümkün değil, belediyeyle gönüllülerin el ele bir çalışma içinde olması her barınak için yapılabilecek faydalı çalışmaların en fazlasını getiriyor.


Gönüllüler barınağın durumuna göre konserve, süt gibi ek gıdaları sağlayabilir, yavru ve hastalara özel ev yemekleri hazırlayabilir, onları kışın soğuktan koruyacak polar battaniye eski yorgan döşek getirebilir, sahiplendirme çalışmaları yapabilir, ilaç eksiklerine katkıda bulunabilir, genel mama durumuna ilave yapabilir, barınakta iyileşmesi mümkün olmayan bir hayvanı alıp özel bir klinikte tedavi ettirebilirler. Uygun olmayan ya da eksik herhangi bir durum gördüklerinde belediyeyle temasa geçip düzeltmeye çalışabilirler. Aslında barınağa gidip onların başını okşamak, bir köpeği gezintiye çıkarmak, ona vakit ayırmak bile gönüllü olmak demektir. Herkes uzaktan gönüllü olursa bu hayvanları kim sevecek?

Özel yaşamınızı etkiliyor mu bu çalışmalar? Yani bir barınakta gönüllü olmak demek tüm hayatınızın hayvanlar için devam etmesi demek midir?

Bu tamamıyla kişiye bağlı bir durum. Bana kalıyor, çünkü kalmasını istiyorum. Kişinin kendini biraz sınırlaması gerektiğine inanıyorum. Herkesin belli bir kapasitesi var, bir o kadar da çok yardım bekleyen hayvan. Bir kişinin tek başına hepsine yetişmesi mümkün değil. Hepsine yetişmek için olağanüstü bir çaba harcadığınızda bir süre sonra kendiniz güçsüz kalıyor ve kapasitenizin altında yardım etmiş oluyorsunuz. Örneklerini zaman zaman görüyoruz. Dolayısıyla tam ama sınırlandırılmış bir kapasite ile çalışmak gerektiğine inanıyorum. Kendi adıma öyle yapmaya çalışıyorum.


Düzenli olarak haftada bir kez barınağa gidiyorum, imkanlarım dahilinde her hafta konserve mama, süt, etli kemik, ekmek ve temizlik malzemesi götürüyorum.

Sahiplendirme çalışmalarım eskisi kadar hızlı değil çünkü barınak eskisinden çok daha iyi durumda, artık Allaha şükür 'aman verelim de hayatı kurtulsun' gibi bir kaygımız yok. Hasta hayvanları ağır vakalar olursa evimize ya da veterinerimize alıyoruz. Genellikle cilt hastalıkları olduğu için barınakta da tedavi görebiliyorlar.

Bir kişiden herşeyi yapmasını beklemek doğru bir düşünce değil. Kimi sadece onların başını okşamak için barınağa gider, kimi yuva bulmaları konusunda elinden geleni yapar, kimi yemek taşır, kimi belediye ya da yüksek makamlarla yazışmalar konusunda çalışır, kimi basın ve halkla ilişkiler konusunu yürütür, kimi barınağın işletme ya da yapısal nitelikleriyle ilgili çalışma yapar vs.

Biraz Ada Barınağından bahseder misiniz?

200 hayvan kapasiteli bir barınak ve barınakta da yaklaşık bu sayıda köpek var. Adalar Belediyesi kuru mama ihtiyacını sağlıyor. Biz gönüllüler ve dernekler ise şu sıralar doğal mama konusunda çalışıyoruz. Gönüllülerden Zuhal Ardahanlı düzenli olarak yüklü miktarda etli kemik ve ekmek alıyor, buna şimdi tavuk kıyması da eklendi. DOHAYKO kazan ve pişirme ocağını yolladı. THKD de arada kuru mama ve ekmek yolluyor. Artık kuru mamanın yanında köpeklerimiz düzenli olarak doğal besin de alabiliyorlar.



Hayvanları seven onları koruyan iyi niyetli bir bakıcımız var. En sık giden gönüllü iki kişiyiz, yaz geldiği için dernekli gönüllüler de daha sık uğruyor.

Barınağımızdaki hayvanların hemen hemen hepsi sokak hayvanı. Daha çok deri hastalıkları, yavru rahatsızlıkları ve kışın barınak öksürüğü dedikleri hastalıklar ile uğraşıyoruz. Kırık çıkık gibi vakalar adalarda araba trafiği olmadığı için fazla olmuyor.

6 m2 lik 18 tane kafesli bölmemiz var, burayı daha çok hasta hayvanlar ya da yavrular için kullanıyoruz. Diğerleri üç dönümlük çitle çevrili doğal alanda ağaçların arasında yaşıyor. Ufak bir kısım da ormanın içinde daha yabani şekilde ya da barınağın önünde serbest yaşıyorlar. Bisikletliler habire onları belediyeye şikayet ettiği için serbestlerin bir çoğu toplanıp çitin içine kondu. Maalesef ülkemizde herşey insanlar için malum, hayvanlar çok arka planda.


Barınakta Veteriner Hekimiz maalesef yok. En büyük eksiğimiz bu! Dolayısıyla hasta hayvanların tedavisinde zorlanıyoruz. Ayrıca kısırlaştırma olayını belediye kurum olarak yapmadığı için bu iş SHKD ve DOHAYKO gibi derneklere düşüyor. Rutin ve sık olmayınca da yeterli olmuyor. Mesela geçenlerde barınakta bir köpeğimiz anne oldu. Adalar geneli ise yavru kaynıyor. Bu konuda henüz bir sistem kurulamadı fakat belediyemiz önümüzdeki günlerde bu konuda da önemli adımlar atacağını belirtti.

Adalarda hemen hemen her yerde köpeklere rastlamak mümkün. Ada halkının genel olarak onlara ya da barınağa bakış açısı nasıl. Yardımcı oluyorlar mı?

Bir kısım Adalı hayvanları çok seviyor, ancak şikayet edenlerin sayısı da az değil. Belediye iki cephenin arasında sıkışmış vaziyette. Kışın barınağın olduğu Büyükada dışında hayvanlar çok zor durumda kalıyorlar. Yazın bir şekilde idare edebiliyorlar ama kışın tatilciler elini eteğini çekince bu canlılar için Adalarda yaşam çok zor.

Ada Barınağının ne gibi ihtiyaçları var?

Öncelikle mama... Kuru mamamız var, fakat bu evimizdeki hayvanlara verdiğimiz gibi kaliteli bir mama değil dolayısıyla gerçek anlamda gıda alabilmeleri için doğal beslenmeye de ihtiyacları var. Beslenme çok önemli, iyi beslenen hayvanların bağışıklığı yüksek, hastalanma oranları çok daha düşük oluyor. Şu sıralar ilginç bir şekilde et buluyoruz ama ekmek bulamıyoruz! En fazla ihtiyacımız olanlar pişen etin suyuna karıştırılacak ekmek, makarna, pirinç, bulgur, mercimek gibi besinler, sonra yavrulara konserve ve süt.

Aslında bir aracımız olsa Bostancı-Maltepe civarındaki restoranlardan yemek artıklarını toplayıp iskeleye düzenli olarak getirebilse ne kadar güzel olurdu. Sonuçta oteller, restoranlar yüzlerce hayvanın karnını doyurabilecek artıkları çöpe atıyorlar. Bir yanda ziyan olan yemekler, diğer yanda barınaklarda tel örgüler ardında yaşayan aç hayvanları düşününce insanın vicdanı sızlıyor.

Diğer ihtiyaçlar arasında çamaşır suyu, cif, sıvı sabun gibi temizlik malzemesi ve deri (özellikle uyuz) hastalıklarına, iç ve dış parazitlere iyi gelecek ilaçlar var.

Kışın köpekleri özellikle yavruları ısıtacak polar battaniyeler, eski yorgan döşek çok makbule geçer.


Destek olmak isteyen hayvanseverler barınağa göndermek istediklerini Bostancı ya da Maltepe iskelesine yollar ya da getirebilirlerse, bizler bu malzemeleri iskelede onlardan teslim alıp barınağa götürebiliriz. Kendileri de bizimle birlikte barınağa gelse ne güzeli olur tabii :)

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Yeni Ada barınağı lokasyon açısından İstanbul'un en güzel barınağı. Ağaçların arasında, yeşilliğin ortasında, temiz havası olan denize nazır gerçekten çok güzel bir yer. Ada'ya gezmeye geldiğinizde Büyük Tur'a çıkarsanız zaten barınağımızın önünden geçersiniz. Hayvanseverler arada bir uğrayıp onları ziyaret ederse çok mutlu oluruz, onlar da çok mutlu olurlar.

Adalar Belediyesine destekleri için teşekkür ederim. Özellikle son dönemde barınağımızın daha güzel olması, hayvanlarımızın refahının artması için bizlere çok destek oluyorlar.


Barınaklar gönüllülerin sevgisi olmadan çok eksik kalıyor. Bu yüzden barınaklara şu anda olandan çok daha fazla sayıda gönüllü gerekli. Sokaktaki hayvanlar bir şekilde bir yerlere yanaşıp bir şekilde yemek ve sevgi bulabiliyor ama barınaktaki hayvanların özgürlüğü olmadığı için onlar havyanseverlere muhtaçlar. Her gönüllünün barınağa yapabileceği bir katkı mutlaka vardır.

Barınağımız herkese açık, dilediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz. Lütfen onları yalnız bırakmayalım.



Ada Barınağının iletişim bilgisi nedir?

Adalar Belediyesi ....... 0216 382 78 50 / 78 09 (Sağlık İşleri Müdürü Kürşat Bey, Veteriner İşleri Sorumlusu Fahri Bey)

Derneklerin iletişim bilgileri internetten bulunabilir.


Tüm Pati Dostları Yazıları