Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Sağlık Köşesi

Kuduz Hastalığı

"Kuduz hastalığı hakkında bilinmesi gerekenler"

Tüm sıcakkanlı hayvanların beyinlerinde yerleşen ve oradan sinirler yoluyla tükürük bezlerine gelerek salyadan yaraya bulaşan akut seyirli, daima ölümle son bulan bulaşıcı viral bir hastalıktır. Hastalık köpek, kedi, sığır, koyun, keçi, at, eşek gibi evcil, tilki, kurt, çakal, fare, sincap, sansar, gelincik gibi yabani hayvanlarla insanlarda görülür. Yarasalar virüsü taşımalarına rağmen kendileri hastalanmazlar, ısırdıkları hayvan ve insanlara hastalığı bulaştırırlar.

Kuduz Hastalığının Bulaşma Şekli

Bulaşma kuduz bir hayvanın ısırması, tırmalaması veya salyasının yaraya bulaşması ile geçer. Virüs, vücuda girdiği yerde bulunan sinirler yoluyla beyine gider, yerleşir ve orada çoğalır. Beyinde çoğalan virüs tekrar sinirler yoluyla tükürük bezlerine gelir ve salyaya geçer. Virüsün vücuda girmesi ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki süreye kuluçka dönemi denir. Bu dönem 3-4 gün ile 1 yıl ya da daha fazla sürede değişen bir zaman alabilir. Genel olarak kuluçka süresi İnsanlarda 27 - 64 gün, köpeklerde 20 - 60 gün, kedilerde 14 - 30 gün, sığırlarda 30 - 60 gündür.

Kuduz Hastalığının Belirtileri

Kuduz Hastalığına yakalanmış hayvanlar tipik olarak birbirlerine benzer belirtiler gösterirlerse de bu belirtiler bazılarında az bazılarında çok değişik safhalar gösterir. Genel olarak gözlenen bu safhaların en çok kuduza yakalanan köpeklerdeki durumu şöyledir.

Sakin devre: Köpeklerin huyu değişir, sahiplerini tanımaz, evden uzaklaşır, kornea refleksi kaybolmuştur, 2 - 3 gün sürer.

Saldırgan devre: Hayvan huzursuzdur, sağa sola saldırır, ses ve ışıktan rahatsız olur, göz bebekleri genişler bakışlar dikkatlidir, yabancı cisimleri yer, havayı ısırır gibi yapar, sesi kalınlaşır, havlama uluma şeklini alır, salyasını yutamadığı için ağzından bol salya akar, hızlı solunum, bazen hayvan bu devrede ölür.

Felç devresi: Felç arka ayaklardan başlayarak bütün vücuda yayılır, alt çene düşer, dil gevşemiş ve ağzının bîr tarafından dışarı sarkmıştır, yemek yiyemez, su içemez ve dolayısı ile suya ve yemeye karşı bir hırs duyar ve 1 - 2 gün içinde hayvan ölür.

Kuduza yakalanmış hayvanlar 3-14 gün içinde mutlaka ölürler.

Kuduz Şüpheli Bir Hayvanla Karşılaşıldığında

En yakın görevliye (polis, jandarma, belediye görevlisi, vs.) durumu bildirin gerekli güvenlik önlemlerini almasını bekleyin, vereceği talimatlara uyun.

Asla kuduz şüpheli bir hayvana gerekli güvenlik önlemlerini almadan müdahale etmeye, yakalamaya çalışmayın. Onu korkutacak veya saldırganlaştıracak davranışlardan kaçının.

Şunları sakın unutmayın !

Hayvanlar bazı durumlarda aniden saldırganlaşıp ısırabilirler,

• Tehdit altında olduklarını hissettiklerinde veya korktuklarında.
• Yaşam alanlarını, yavrularını veya yiyeceklerini koruduklarında.
• Aşırı heyecanlandıklarında (Oyun sırasında).
• Sizi tanımadıklarında.
• Av içgüdüsü uyarıldığında.
• Saldırgan olmaya eğitildiklerinde.
• Acı çekiyor olduklarında.

Hayvanların olduğu bir ortamda,

• Asla gözlerinin içine uzun süre gözünüzü dikip bakmayın.
• Asla yaralı bir hayvanı tedbir almadan kaldırmaya çalışmayın.
• Asla uyuyan bir hayvanı rahatsız etmeyin.
• Asla yemek yiyen bir hayvana çok fazla yaklaşmayın.
• Asla hayvanların yanından koşarak geçmeyin.
• Asla yabancı bir hayvana aniden yaklaşmayın.
• Asla vahşi bir hayvana dokunmaya veya yemek vermeye kalkışmayın.

Eğer saldırıya uğrarsanız,

• Ceketinizi çantanız, bisikletiniz, ısırabileceği herhangi bir şeyi ilgisini ona kaydırmak için verin,
• Düştüyseniz veya sizi devirdiyse, başınızı ellerinizin arasına alarak kıvrılın. Ayaklarınızı karnınızda toplayın, başınızı ve özellikle boynunuzu koruyun.
• Bağırmamaya ve ağlamamaya çalışın, mümkünse yuvarlanın.
• Sakin kalmaya çalışın, sakın tekme atmaya veya vurmaya kalkmayın.

Kuduz Şüpheli Bir Hayvan Tarafından Isırılan Bir İnsanda Yapılması Gerekenler

Isırık yarasının beyine yakınlığı virüsün beyine ulaşması açısından önemlidir. Yara bölgesi beyine yakın ise en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Diğer bölge ısırıklarında bu süre 0-38 saat en fazla 72 saat olmalıdır. İnsanlarda bugün komplikasyonsuz HDCV (Human Diploid Ceil Vaccine) kuduz aşıları uygulanmaktadır. Isırık bölgesi bol sabunlu su veya antiseptik solüsyonlar ile temizlenmelidir. Yaraların yıkanması ile bulaşmış olan virüslerin yaklaşık yarısı yara bölgesinden uzaklaştırılmış olur.

Isırılmalarda Kuduz Şüpheli Hayvan Hakkında Yapılması Gerekenler

Bir insan veya hayvanı ısıran kuduz şüpheli hayvan veteriner hekimin denetimi altında 10 gün gözetim altında tutulur. Gözetim süresi içinde ölen hayvanın başı, ölümün kuduza bağlı olup olmadığının belirlenmesi için Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı bölgemizde Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne gönderilmelidir. Gözetim süresi içinde ölmeyen hayvanlar ise serbest bırakılır.

Teşhis Yöntemleri

Kuduzdan ölen veya öldürülen hayvanlardan laboratuar teşhisi, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)' nün kabul ettiği 3 metot ile yapılmaktadır.

• Sellers Boyama yöntemiyle
• Flüoresan Antikor Tekniğiyle
• Deney Hayvanlarına İnokulasyonla

KUDUZLA MÜCADELE

Direk Mücadele

Koruyucu Kuduz Aşısı ile kedi ve köpekler 3 aylık olduktan sonra aşılanırlar. İthal Avrupa aşıların bazılarının 3 yıl koruyuculuğu olmasına rağmen ülkemizde yasal zorunluluk olarak kuduz aşısı her yıl tekrarlanmaktadır. Sahipli köpek nüfusu belirlenmeli ve aşılanmaları sağlanmalıdır. Sahipsiz köpeklerin kontrolü için bakım ve müşahede merkezleri oluşturulmalı, buraları bir anlamda sahiplendirmek için rehabilitasyon merkezleri olmalıdır. Bu merkezlerde köpekler kısırlaştırılmalı, aşılanmalı, bakımları yapılıp, sahiplendirmek için hazır hale getirilmelidir. Çevre kontrolü ile başıboş kedi ve köpeklerin besleneceği gıda artıkları ortadan kaldırılmalıdır.

İndirek Mücadele

Kuduz hastalığı hakkında halk ve çocuklar bilgilendirilmeli, insanların hayvanlara gösterdikleri sevginin yanı sıra, sorumluluklarının da olduğu anlatılmalıdır. Köpeğiniz ile keyifli ve sorunsuz bir yaşam sürmenin temeli onunla iyi iletişim kurmaktan geçer. Köpekler kendi aralarında vücut işaretleri yoluyla iletişim kurarlar. İnsanlarla iletişim kurmada da doğaları gereği aynı metodu kullanırlar. Köpeğinizle iyi iletişim kurabilmek için bu işaretleri yorumlamayı öğrenmeniz gereklidir. Böylece öğrenmesi gereken şeyleri ona daha kolay öğretebildiğiniz gibi onun yemek yemek, dışarı çıkmak, oyun oynamak yada ilgi ve sevgi gibi istek ve ihtiyaçlarını anlayabilirsiniz.

İlk defa köpek sahibi olanlar zamanla köpeklerinin vücut dilini anlamaya başlar. Köpekler duygularını ifade ederken çoğunlukla kuyruklarını kullanırlar. Pek çoğumuz çizgi filmlerde kuyruğunu sağa sola sallayarak yürüyen sevimli köpek kahramanları görmüşüzdür.

Genellikle sevindikleri, herhangi bir tehdit altında olmadıkları ve mutlu oldukları zaman köpekler kuyruklarını sallarlar, ev yaşamında sahibi eve döndüğünde, yemek yiyeceği zaman yada oyun oynamak istediğinde köpeğinizin kuyruğunu salladığını görürsünüz. Bazı durumlarda ise kuyruklarını dimdik havaya kaldırıp, hareketsiz tutarlar; bu duruş o anda belki de sizin duyamadığınız fakat onun duyduğu bir sese yada kokuya konsantre olduğunda görülür. Halk arasında “kuyruğunu kıstırdı” diye tabir edilen, kuyruğunu iki bacağının arasına alması ise köpeklerin korktukları ve kendilerini güvende hissetmedikleri anlarda yaptıkları bir harekettir. Kendinden üstün olan bir köpekle karşılaştığında kuyruğunu kıstırıp kaçabilirler.

Köpeklerin vücut dilinde yüz mimikleri çok anlam ifade eder. Onlar bizim gibi gülüp, ağlayamasalar da canları acıdığında, kızdıklarında ya da siz evden ayrıldığınız için üzüldüklerinde yüz ifadeleri değişir.
Irklara ve bireylere göre değişse de köpekler bir şeye kızdıklarında yada tehdit altında hissettiklerinde öncelikle karşısındakini hırlayarak, havlayarak ya da ön dişlerini göstererek uyarmaya yada korkutmaya çalışırlar.

Köpeklerle iç içe olduğunuz zaman dilimi büyüdükçe onların dilinden daha iyi anlar hale gelirsiniz. Unutmayın ki iyi iletişim iyi ilişkiler yaratır, zamanla sizin ve küçük dostunuzun arasında bir iletişim dili oluşacaktır. Köpeğinizi eğitirken o da sizin sözlerinizden, duruş ve hareketlerinizden ve hatta göz temasınızdan ondan ne istediğinizi anlar hale gelecektir.

31/07/2007
Vet. Hekim N.Gürkan Gülanber

Fulya Veteriner Polikliniği
Fulya - Şişli / İSTANBUL

Tel : 0212 266 46 50 - 51

Tüm Sağlık Köşesi Yazıları