Editörün Köşesi

Hayvan, aslında insanın da ait olduğu bir canlı sınıfı. Dünyadaki canlıların pek çoğu hayvan sınıfına ait! Bizler de öyleyiz. Ancak nasıl olmuşsa dilimizde "hayvan" sözcüğü kötü bir söz gibi kullanılır olmuş. Bu nedenle insanlar sevdikleri canlılara hayvan denmesine kızıyorlar.

Geçenlerde bir arkadaşım köpeği için, "ona hayvan deme, o hayvan değil!" diyerek beni uyardı.

Kimse kızmasın ama ben hayvana pet ya da başka bir şey diyemem. Pet, sözcüğü bana bir oyuncağı veya alışveriş nesnesini çağrıştırıyor. Petshop, petstar, petmarket de bana hep ticari terimler gibi geliyor.

Oysa biz, bir oyuncaktan değil, evrim sürecinde günümüze gelmiş, bizleri de içeren bir canlı sınıfından söz ediyoruz.

Bugün Anadolunun herhangi bir köyünde "pet" derseniz kimse sizi anlamaz. Onun için bu devşirme sözcükleri kullanmamak en doğrusu. Belki bir gün birbirimize hayvan diye küfretmekten vazgeçeriz. Ancak bu önemli değil, ben gene de onlara "hayvan" veya "evcil hayvan" demeyi sürdüreceğim. Çünkü ben doğayı ve canlıları oldukları gibi sevmek istiyorum.

Bize daha güzel görünmeleri için değiştirilmiş hayvanlar beni rahatsız ediyor. Ne iyi ki kuaförler, süsler, incik boncuklar bunu ancak görüntüde yapabiliyor. Ben eldivenli, patikli, başlıklı köpeklerin genlerinde hayvan genleri olduğu için rahatım.

Evimizde, bahçemizde, sokağımızdaki canlıların bizim oyuncaklarımız değil bu dünyada yaşama ve üreme hakkına sahip hayvanlar olduklarını unutmayalım.

Onlar; tarihleri, hakları, savaşımları ve güzellikleriyle birer hayvan.