Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Editörün Köşesi

Sokak Hayvanlarını Beslerken


Birçoğumuzun posta kutusunda çoğu zaman insanlar tarafından şiddete maruz kalmış hayvanların haberleri yer alır. Onlar için üzülür, gözyaşlarımıza engel olamaz ve olanlar karşısında insanlara öfke duyarız. Ancak hayvanlarımızı bu tür durumlardan korumanın bazı basit çözümleri de var.

Yaşadığımız tecrübeler şunu gösteriyor ki; bir kedi veya köpeği insanlara alıştırdığımız zaman, farkında olmadan onlara zarar veriyoruz.

     

Sokak hayvanlarını bu tür işkencelerden korumanın en iyi yolu, onları insanlara çok fazla alıştırmadan bakımını sağlamaktan geçiyor. Elinizden yemek yemeyi öğrenen bir kedi, çevresindeki herkesin kendisine aynı şekilde yaklaşacağını düşünür. Kuşkusuz her insan hayvanlara eziyet etmek istemez. Ancak hayvanlardan korkan, onları temiz bulmayan kişiler de var.

Sokak hayvanlarının bakımı, genellikle toplu konutlarda yaşayan kişilerin en büyük sorunudur. Kimileri tüyünden, kimileri gürültüsünden, kimileri ise sadece görüntüsünden rahatsızdır. Hele ki onların haklarını savunacak yeterli hukuki güce sahip değilseniz veya site yönetiminin bu konuda kararları kesinse, onları oradan uzaklaştırmaktan başka yapacak bir şey bulamazsınız. Doğduğu günden bu yana sabah akşam maması ve suyunu hep aynı yerde hazır bulan hayvanlar aslında ev hayvanları gibidir. Terk edildiklerinde ise yaşayacakları duygusal sarsıntının yanında evden uzaklaştırılan ev hayvanları kadar çaresiz kalırlar. Ne kavga etmeyi bilirler, ne kendi başlarına yemek bulmayı, ne de kötü niyetli insanlardan kendilerini korumayı.

     

Şu durumda insanlara çok fazla alıştırılmamalarının yanında bir diğer önemli konu, yemeklerini yedikleri alanların gizliliği ve temizliğidir. Yemeklerini ulu orta yerlere değil de daha çok insanlar tarafından fark edilmeyecek noktalara bırakmak bu çözümlerin başında geliyor. Böylece bıraktığınız yemeği bulmak için içgüdülerini kullanarak, bir yandan doğadan kopmadan yaşamlarını sürdürmeye devam edecekler, diğer yandan çevredeki hayvan sevmeyen kişilerin dikkatini çekmeyeceklerdir.

     

Her gün düzenli olarak beslediğiniz hayvanın sizin yokluğunuzda düşeceği sıkıntıyı da düşünmelisiniz. Günde iki öğün aynı yerden yemek yiyen bir hayvan, yalnız kaldığında yemek bulma konusunda zorlanacaktır. O, kendi başına karnını nasıl doyurması gerektiğini bilmeli. Oturduğunuz evden, yaşadığınız semtten ya da çalıştığınız iş yerinizden bir gün ayrılmak durumunda kaldığınızda onları da yanınızda götüremeyecekseniz (ki hayvanlar doğup büyüdükleri yeri benimserler) onun kendi başına yemek bulmasına fırsat tanıyın.

     

Hayvanlara yemek verirken, sizi o yemeği yiyecek hayvan da dâhil olmak üzere kimsenin görmesine gerek yok. Zaten siz bunu birilerinin takdirini almak için yapmıyorsunuz.

Sokak hayvanlarının gözlerindeki ürkek bakışlar, insanlara yakınlaşırken duydukları tedirginlik, onların hayatta kalmaları, kendilerini savunabilmeleri için tek silahlarıdır. Bu silahı onların elinden almaya hiç birimizin hakkı yok.

Unutmayın çevrenizdeki herkesi hayvanları sevmeye zorlayamazsınız. Ancak hayvanlarımızı yukarıda anlattığımız basit önerileri dikkate alarak daha uzun ve sağlıklı yaşamalarına olanak tanıyabilirsiniz.
28/02/2007

Tüm Editörün Köşesi Haberleri