Türküler

Bir kovuk bulup yatan Çiftgöz aç olmasına karşın yorgunluktan uyuyakalır. Rüyasında Aksakallı ihtiyarı görünce çok sevinir. Yola çıkalıdan beri çekmediği eziyet kalmamıştır.( Ben olsaydım çoktan dönerdim Van’a; hatta hiç düşmezdim yollara rüyamda gördüğüm bir kedi için. Ben kedi için değil, çakır gözlü bir hatun için bile katlanmazdım o kadar zahmete. Kedi aklı işte :))

Aksakallı dededen Boğaz’daki yalının nerede olduğunu öğrenen Çiftgöz ertesi sabah erkenden yollara düşer. Önüne çıkan kedilere sora sora gideceği yeri bulur. (Bu sırada İstanbullu kedilerin yol soran yabancılara çok yardımcı olduklarını da görür.) Yalının balkonunu altında durup alır sazı eline. Bakalım âşık Çiftgöz ne söyledi:


İşte geldim sevgilim
Yaşadığın diyara
Van’da bir turp gibiydim
Şimdi döndüm hıyara

Seni rüyamda gördüm
Sırılsıklam aşığım
Ben bu aşktan dönersem
Kırılsın be kaşığım

Kaşık deyince Çakır
Aklıma geldi yemek
Sayende öğrenmişim
Ah şu açlık ne demek

(Burada bir gaf yaptığını anlayıp düzeltmeye çalışır. Açlık romantizmi de bozmuştur)

Ama olsun çakırım
Ölürüm senin için
Açlık bana vız gelir
Midem ötse de çin çin

Yanıt ver gülüm bana
Sen rüyamın kadını
Gözüm görmez dünyayı
Sayıklarım adını