Türküler

Ertesi gün İstanbul yönüne giden trene binen Çiftgöz yük vagonlarından birine saklanır. Vagonda sığır taşınmaktadır. Sığırlar ne işi var bu kedinin burada diye tuhaf tuhaf ona bakarlar. Çiftgöz aldırmayıp sığırlara, bir kenara büzülür. Saatler geçtikçe karnı iyice acıkmıştır. Açlıktan gözüne uyku girmemektedir. Bir ara dalar gibi olur. Rüyasında Aksakallı ihtiyarı görür. İhtiyar onun aç olduğunu anlayıp önüne mama koyar. Mama biraz tuhaf kokmaktadır ama bu yaşlı adamın kendisine kötü bir şey vermeyeceğini düşünen Çiftgöz önündeki mamadan büyük bir lokma alır. Tadı da kötü olan mama Çiftgözün uyanmasına neden olur. Büyük bir lokma kopardığı şey sığırın taze dışkısıdır. Acı acı gülümseyen âşık alır sazı eline, sığırların alaycı bakışları altında bir türkü söyler.


Bu da mı gelecekti
Benim garip başıma
Bir sürü bok bulaştı
Bıyığıma kaşıma

Niye gülersin inek
Âşık olmadın mı sen
Her şeyi göze aldım
Bu yola çıkarken ben

Önünüzde saman var
Keyfiniz de yerinde
Açlıktan rüya gördüm
Uyumuşum gerinde

Eğer kaderde varsa
Yanar ölür âşıklar
Alnına yazılmışsa
Dışkıyı da kaşıklar

Bana öyle bakmayın
Alay edip gülmeyin
Kakanızı yaparken
Bana doğru gelmeyin