Minik Pati, yardıma gereksinimi olan evcil hayvanların sahiplendirilmesi düşüncesiyle yapılmıştır. Sokakta da olsa, tehlikelerden uzak biçimde, sağlıklı olarak yaşayabilen hayvanların ilanları sitede yayınlanmaz. İlan sahibi, veteriner, konaklama, aşı parası gibi adlar altında, alıcıdan ücret talep edemez.

Hikayeler

23/07/2008 Evde Yaşama Sanatı -II-


Bugün eğitim konusuna ağırlık vereceğim. Herşeyden önce şunu biliyor olmalısınız: Fareler, köpekler, tavuklar bir şekilde eğitilebilir. Ancak onları eğitmekte kullandığınız hiçbir yöntem insan eğitiminde işe yaramaz. Köpeğe tıslarsan geri çekilir, farenin üzerine koşsan kaçar ancak insanlar böyle değildir. İnsanların tamamı kendini akıllı sanır, her fırsatta “bir şansımı deneyim” derler. Örneğin Nasreddin Hoca denen büyüklerinin en saygı duyulan davranışı, göle yoğurt mayası çalıp, çevresindekelere de “ya tutarsa” diyerek, yaptığı eylemi açıklamasıdır. Biz bu tür insanlara “cins kişi” deriz. Ancak ister cins, ister sokak kişisi olsun genel kurallar fazla değişmez.

Benim bu yaşıma kadar denemediğim yöntem kalmadı: Göbek açmaktan tutun, kuyruk sallamaya, guruldamaktan tutun tıslamaya kadar aklınıza gelebilecek herşeyi denedim. Üzülerek söylüyorum ki geldiğim nokta şudur: Bu dişler ve tırnaklar bize boşuna verilmemiş. Nasıl ki Tanrı insan oğluna kendinde olduğu için övündüğü huni gibi bir kafa, her işe sokabileceği bir burun ve sırıtınca genişleyen bir ağız vermişse, bizlere de o ağzı kulaklarına kadar uzatacak enstrümanlar vermiş. Bana göre doğanın dengesi denen de budur. İnsanlar, önce bir bezi alır sokaktaki kedinin kuyruğuna bağlayıp, katıla katıla güler. Kardeşimiz kendini savununca da eczaneye gidip benzer bir bezi eline sarıp bağıra bağıra ağlamaya başlar. Peki sizce bu ona ders olur mu?

Hayır. Aynı kişi, ilk fırsatını bulduğunda elindeki her neyse, onu yeniden kediye doğru sallamaya başlar.

Şimdi insanları biraz tanıdığımıza göre evdeki duruma geri dönebiliriz. Evde yaşamak için her türlü fedakarlığı yapın ama tırnaklarınız da bileyli durumda olsun. Yalnız şunu unutmayın: Her aykırı davranış aynı biçimde cezalandırılmaz. Suçla ceza arasında bir orantı olmalıdır. Şimdi çeşitli suçlara uygulanabilecek uygun cezalardan birkaç örnek verelim:

1. İçeriden “Mama, mama” diye çağırılıp, mama kabının yanına geldiğinizde, boş bir mama kabı ve önünde pişmiş kelle gibi sırıtan kişi ile karşılaşma.

Bu çok yaygın bir davranış biçimidir ve uygun biçimde cezalandırılmazsa tekrarlama olasılığı vardır. Gene de konuyu gereğinden fazla büyütmek doğru olmaz. Esprili kişinin sizi çağırmak için kullandığı elin işaret parmağına, yalayacakmış gibi uzanın, bir iki dokunuştan sonra parmak dişlerinizin arasındayken ağzınızı yavaşça kapatın. Dilinizin ucuna hafif bir ılıklık gelinceye kadar çenenizi sıkıştırın. Eğer dozunu iyi ayarlarsanız hem mamanız gelir, hem de bu şaka ile bir daha karşılaşmazsınız.

2. Eve gelen misafirlere şov yapmak için, uyuyan kedinin kulağına veya burnuna tüy değdirilerek irkiltilmesi.

Bu tür hareketlerin kedi açısından güzel bir yanı vardır: Uykuluyken verilen tepkiler anlayışla karşılanır. Böyle bir durumda, kulağınıza arı girmiş gibi sahte bir panikle ayağa fırlayın. Kişi daha elini çekemeden, tırnaklarınız ile tüyü tutan elleri yakalayın. Başka bir şey yapmanıza gerek yok. Şakacı kişi, korku ile elini çekmek isteyince, derisi kendilinden çizilir veya yırtılır. Kendiliğinden bir kanama başlar ve söz konusu tüy kendiliğinden yere düşer.

3. İp oyunları sırasında ipi kovalayan kediyle alay edilmesi veya kedi, ipi yakalamasın diye büyük çaba gösterilmesi.

Burada art niyetli kişi ile iyi niyetli kişi hemen belli olur. İyi niyetli kişi belli bir zıplamadan sonra ipi çok yukarı kaldırmayarak kedinin yakalamasına olanak tanır. Art niyetli kişinin ise ikili bir oyundan çok kedi zıpladıkça kendi eğlencesini artıran, rahatsız edici bir tarzı vardır. Bu tür durumlarda, sizin de hemen amacınızı değiştirmeniz gerekir. Elinde iple şaklabanlık yapan kişi bağcı, elindeki ip de üzüm olsun. Her ne kadar sizin ilk amacınız üzüm yemek de olsa, bu noktadan sonra hedefiniz bağcı olmalıdır. Böylesi bir durumda ipe doğru değil de doğrudan komiklik yapan kişinin koluna doğru hamle yapmak gerekir. Unutmayın ki ip peşinde uzun süre dolandığınız için sinirli olmaya hakkınız vardır. Ön patiler ile sabitlediğiniz kolu arka pati tırnakları ile deşerek, kolda tırmık deseni dediğimiz şekli oluşturun. İp hareketsiz hale gelinceye kadar kişinin kolunu oya gibi işleyin. İp durunca siz de durun ki amacınız belli olmasın. Bağcı eczaneye giderken, siz de üzüm ile ilgilenin.

Burak KAYA
editor@minikpati.com

Tüm Hikayeler